Bir WTA turnuvasında Çağla Büyükakçay’ın akabinde teklerde şampiyonluk sevinci yaşayan ikinci Türk tenisçi olan Zeynep, Meksika’daki turnuva ve mesleği hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Milli tenisçi, şampiyonluğa ulaştığı Meksika’daki WTA 250 tertibiyle ilgili, “Meksika benim için kuvvetli bir turnuva oldu. Fizikî ve mental olarak zorlandığım anlar oldu. Şampiyon olabildiğim için çok memnunum. Şampiyon olduktan sonra kusursuz hissettim, çok duygulandım. Çabucak ailemi aradım. Benim için çok hoş ve özel bir andı.” dedi.
Meksika’ya şiddetli bir süreçte gittiğini aktaran Zeynep, “Tokyo’da bir turnuvaya katılmıştım. Tokyo’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Miami’ye, oradan da Merida’ya uçtum. Turnuvaya hazırlanmak ve dinlenmek için yalnızca 1 günüm vardı. Çok güçlü bir süreç oldu. Hava şartları ve kortlar çok farklıydı. Fakat güzel adapte oldum. Meksika’ya şampiyonluk beklentisiyle gitmemiştim. Her turnuvadaki üzere maç maç ilerledim. Sonucu çok hoş oldu.” diye konuştu.
Yoğun maç programı ve uzun seyahat nedeniyle Meksika’daki turnuvaya katılmayı düşünmediğini lisana getiren 22 yaşındaki tenisçi, “Tokyo’dan Hong Kong’taki bir turnuvaya gidecektim. Tokyo’dan tek uçuşla gidebileceğim bir turnuvaydı. Lakin ben o turnuvaya katılmayı unuttum. Bundan ötürü Meksika’ya gittim. Ortada müddet olduğunu zannediyordum lakin o da yokmuş. Biraz şiddetli oldu lakin gitmenin daha hakikat olacağı kararını verdik. Tokyo’da üzücü bir yenilgi almıştım. Motivasyon olarak uygun değildim. Lakin dönem sonuna geliyorduk. Son turnuvalar olduğu için gitmenin daha yanlışsız olacağını düşündük. Uygun ki gitmişim.” sözleri kullandı.
“İlk maksadım, birinci 100’ün içinde kalabilmek”
Milli tenisçi, birinci gayesinin WTA sıralamasında birinci 100’deki yerini korumak olduğunu söyledi.
İlk 100’e beklediğinden süratli girdiğini anlatan Zeynep, “İlk gayem, birinci 100’ün içinde kalabilmek. Geçen yıl 145. olmuştum. Natürel ki yükselmek istiyordum ancak ‘Amacım buraların oyuncusu olmak’ diyordum. Adım adım ilerlemek istediğimi söylemiştim. Biraz hayal ettiğimden ve beklediğimden evvel birinci 100’e girdim. Bunu korumak için çok çalışacağım. Benim için yeni bir seyahat olacak. Umarım süratli bir halde adapte olurum.” değerlendirmesinde bulundu.
Grand slamlere ana tablodan başlayabilme ihtimali olduğunu aktaran Zeynep, “Heyecanlıyım. Grand slamlerde ana tablo oynamak, birinci 100’e girmenin en hoş ve değerli kısmı. Zira büyük kortlarda, en büyük ve kıymetli oyunculara karşı uğraş edebiliyorsun, onlardan biri oluyorsun. Lakin ben, ‘Şimdi ne yapacağım’ yahut ‘Kazanmam gerekiyor’ diye düşünmeyeceğim. Bu beni yeterli etkilemiyor. Bundan sonra da adım adım ilerlemeye çalışacağım.” tabirlerini kullandı.
“2025 için baskının olabileceğini kestirim ediyorum”
Zeynep Sönmez, Meksika’da aldığı şampiyonluğun akabinde kendisinden beklentilerin arttığının farkında olduğunu lisana getirdi.
Sezonu birinci 100’de tamamlayan Zeynep, “2024 mesleğimde en yüksek düzeye geldiğim yıl. Çok hoş vakitler oldu. Tenis, kazandığından çok kaybettiğin bir spor. Bol bol kaybediyorsun. Toplamda 52 hafta turnuva var ve büyük çoğunluğundan kaybederek ayrılıyorsun. Ben ‘Şampiyon olayım, dünya 1 numarası olayım’ diye bakmıyorum. Benim için dünümden daha güzel olmam kıymetli. O yüzden somut gayeler koymuyorum. 2025 için baskının olabileceğini iddia ediyorum. Bununla başa çıkmam lazım. Benim için yeni bir şey. Adapte olmam gerek. Sonucu düşünmeden elimden gelenin en düzgününü yapmaya çalışacağım.” halinde görüş belirtti.
Amacının insanlara olumlu katkı vermek olduğunu kaydeden ulusal tenisçi, “Tabii ki hayallerim var. Hedefim tenisi bir araç olarak kullanıp insanlara katkı sağlayabilmek, ilham olabilmek. Maksadım her vakit buydu. Fakat teniste de çok büyük hayallerim var. Çocukluğumdan beri grand slamlerde kupa kaldırma hayali kuruyorum.” diyerek kelamlarını tamamladı.