Öykü Badur /Milliyet.com.tr – Kanal D ekranlarının ilgiyle takip edilen dizisi ‘Üç Kız Kardeş’, 15 Kasım Salı akşamı 26’ncı kısmıyla ekranlara geldi. İclal Aydın’ın birebir isimli romanından uyarlanan ‘Üç Kız Kardeş’in son kısmı için toplumsal medyada #Türmer ve #ÜçKızKardeş etiketleriyle binlerce yorum yapıldı. Çekimleri Ayvalık’ta devam eden dizinin bir evvelki kısmında Türkan, konuta dönen Mine ile büyük hesaplaşma yaşadı ve Mine’ye meydan okudu. Yeni kısımda ise Somer ve Türkan, Mine konusunda artık birlikte hareket etmeye başladı. İşte ‘Üç Kız Kardeş’ dizisinin 26’ncı kısmında yaşananlar…
MİNE’YE KARŞI EL ELE
Evde gerginlik devam etti. Türkan, Mine’ye her şartta korkması gerektiğini ve oyunun sonuna geldiğini söyledi. Şükretmesi gerektiğini, ileride çocuğuna anlatacağı kirli hayatını hala silme talihi olduğunu anlattı. Mine ise hala onu sözünü vermediği konusunda uyardı. Kızının ise o meskende büyüyeceğini ekledi. Türkan da ondan yanaydı, Somer’in çocuğuna Minesiz bakacağını belirtti. Mine’nin muahedeyi unutma tutumu, Rüçhan’ı zora soktu.
Somer ve Rüçhan yaşanan durumu tartıştı. Türkan’la konuşmasını ve bu duruma bir müddet katlanması gerektiğini anlattı. Somer’e reste restle karşılık vermenin yalnızca aptalların işi olduğunu belirtti.
Somer ve Türkan, Mine konusunda birlikte hareket etmeye başladı. Somer, Türkan’ı sakinleştirmeye çalıştı. Mahpusa girmeyi umursamadığını ve bebeklerine ziyan gelmesini istemediğini söyledi. Türkan da Kiraz’ın velayeti için Somer’in yanında olduğunu ve onun için korktuğunu; yine sırtından vurulmak istemediğini anlattı.
Mine, kızı Kirazla bir ortaya geldi. Rüçhan, Mine’yi sakin tutmak için Türkan’ın bir müddet sonra konuttan gideceğini söyledi. Ona, Türkan konusunda güvenmesini ve bundan sonra çocuğuyla ilgilenmesini istedi. Bu ortada odaya giren Somer, Mine’nin hayatındaki en büyük kusur olduğunu belirtti. Somer’in çıkmasının akabinde da Rüçhan Mine’den verdiği kelamı tutmasını ve oğlu Somer’i ipten kurtarmasını istedi. O da böylelikle yaptıkları mutabakata sadık kalacaktı.
NESRİN KAPIYI KAPATTI
Derya, Dönüş’ün erkek arkadaşı Serdar’la anne ve babası için neler yapabileceklerini konuştu. Serdar da tıpkı zahmetin kendi başında olduğunu anlattı. Bu sırada Derya, araştırma vazifelisi Özgür’ü gördü. Serdar ise ondan uzak durmasını tavsiye etti. Serdar’ın yanından ayrılmasıyla Özgür ve Derya derin bir sohbete daldı. Derya’nın anlattıklarını dinlemeyen Özgür’ün Elif isimli bir bayanın akabinde gitmek için apansız kalkması dikkat çekti. Bir mühlet sonra Elif’in Derya’ya okul bahçesinde çarpması ortalığı kızıştırdı.
Somer ve Türkan da bebeklerinin kalp atışını dinlemek için doktora gitti. Türkan, kalp atışlarını duyunca çok duygulandı. Annesinin de bunu duymasını istedi. Akabinde Nesrin’in meskeninin kapısının önünde beklemeye başladı. Annesiyle olan kırgınlığını düzeltmeye çalıştı lakin sert bir halla karşılaştı. Annesine çocuğunun ultrason manzaralarını gösterdi. Nesrin ise sıhhatle kucağına almasını dileyip, kapıyı kapattı. Bu tekrar Türkan için hüsrandı. Somer ise Türkan’ı her gecenin bir sabahı vardır diyerek meskende teselli etti.
“CANIM ESASEN YANIYOR”
Gece Somer’i uyku tutmayınca babasıyla sohbet etti. Akabinde müzik dinledi. Bu sırada Mine yanına geldi. İki dost üzere konuşabilmeleri gerektiğini anlatan Mine’yi duyan Türkan içeri girdi. Duruma reaksiyon gösterdikten sonra da odaya çıktı. Somer durumu anlatmaya çalıştı ve ondan bir kızı olduğunu söz etti. Türkan onu odadan göndermek istese de Somer karşı çıktı. Ortalarındaki diyalog dikkat çekti:
T: Çık dışarı, sana çık dedim
S: Bir daha bana git deme, beni kapı dışarı etme. Zira sen benden uzak durduğunda, kapıları yüzüme çarptığında, yüzüme bakmadığında, nefesini hissetmediğimde ben uyuyamıyorum. Şayet canımı yakmak istiyorsan, hiçbir şey yapmana gerek yok Türkan. Zira benim canım aslında gereğince yanıyor. Emin ol.
SEVİLAY UYARDI
Mine, Somer ve Türkan’ın evlilik yıl dönümünde kızının kırkı olduğunu söyledi. Türkan duruma şaşırdı. Lakin herkes Kiraz’ın kırkında konutta hazırdı. Meskene gelen fotoğrafçı ise Mine’nin isteğiyle Türkansız çekim yaptı. Akabinde aldığı ağır ilaçlara karşın bebeğini emzirmek isteyen Mine’ye evvel Türkan, akabinde da Somer karşı çıktı.
Sevilay, Özer’i ofiste ziyaret etti. Mustafa ile ikisi hakkında konuşma yapıp yapmadıklarını sordu. Özer ise yakın olmalarını istemediklerini söyledi. Sevilay oğluyla huzurlu bir hayat istediğini, o ne istiyorsa ona nazaran hareket edeceğini tabir etti. Oğlunun öfke sorunu yaşadığı konusunda da Özer’i uyardı. Mustafa da Özer’in canını yakmak için Somer’i duygusal bir tuzağın içine çekmeye hazırlandı. Somer, kızına soyadını verdi. Bu sırada hem yakın hem uzak bir babası olduğunu ve annesiyle onu vaktiyle ortada bıraktığını Somer’e anlattı.
GERİLİM DEVAM ETTİ
Sadık ve Nesrin ortasındaki tansiyon de devam ederken, Nezahat ve Hikmet’in onları barıştırma eforları sonuçsuz kaldı. Sadık, Nezahat’ın da meskenini terk etti. Gece sarhoş olan Sadık’a Fatih yardım etti. Geceyi orada geçiren Sadık’a Fatih hasta kızından bahsetti. Sabah olduğunda ise Dönüş’ten kıyafetlerini isteyen babasına kızı büyük bir bavul götürdü.
Dönüş ve Türkan’ı Somer barıştırmak istedi ve bir ortaya getirdi. Lakin Derya’ya ve anne babasını getirdiği duruma yakaran Dönüş, yanlarından ayrıldı. Yaşananlardan sonra Derya’yı arayan Türkan’ın hızına yeniden telefon kapandı.
Rüçhan meskende pay evresini Mine’ye yaptı. Bu sırada Mustafa’nın annesinin Sevilay olduğunu öğrendi ve konutlarına gitti. Özer, bu ortada Sevilay’ı ziyarete gitti ve Mustafa’ya soyadını vereceğini söyledi. Mustafa da meskene geldi, görüşmelerini istemediğinden bahsedip duruma yakardı. Olanları gören Rüçhan, rahatsız oldu.
BEBEĞİ YAŞAYACAK MI?
Mine, bebeğini emzirmek isterken kullandığı ilaçlar nedeniyle elinden alınmasına epey sonlandı ve Türkan için hazırlanan içeceğe ilaç koydu.
Odaya gelen Mine’nin yeniden üzücü kelamlarıyla Türkan’ın keyfi kaçtı ve Somer ile yıldönümü yemeğine gitmedi. Bu sırada ilacın tesiriyle düşen Türkan’ın odasına tekrar Mine girdi ve onun kıvranışını izledi. Yerdeki cep telefonunu da uzağa fırlatarak erişimini engelledi. Türkan sürünerek uzansa da muhtaçlık duyduğu kimse telefonunu açmadı. Akıllarda Türkan’ın bebeğinin düşüp düşmediği sorusu kaldı.
OYUNCU KADROSU
Yapımını Süreç Film’in yapımcılığını Ali Gündoğdu ve İnci Gündoğdu’nun üstlendiği ‘Üç Kız Kardeş’ dizisinde İclal Aydın, Reha Özcan, Berker İnanç, Has Kaya, Almila Ada, Melisa Berberoğlu, Veda Yurtsever, Tayfun Eraslan, Benian Dönmez, Nazlı Senem Ünal, Demircan Kaçel, Vural Şahanoğlu, Hakan Atalay ve Ece Bilgiç rol alıyor.
Aile ve kardeşlik bağlarını anlatan, samimi ve sıcak aile hikayesi ile izleyicinin büyük beğenesini kazanan ‘Üç Kız Kardeş’, heyecan dolu yeni kısımları ile her salı akşamı Kanal D’de.