İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in vefatından sonra tabir yerindeyse ailede taşlar yerinden oynadı. Birçok önde gelen aile üyesinin hiyerarşideki yeri değişti, eski unvanlar yeni sahiplerini buldu. Geçmişte daha geri planda duran birtakım aile üyeleri de ön plana çıkmaya başladı.
Aslında taht sıralamasında babasından çabucak sonra gelen Prens William ile eşi Kate Middleton’ın aile içindeki yeri daima ön saflardaydı. Lakin yeni düzenle birlikte yani Kral 3. Charles’ın tahta çıkmasından sonra bu çift, çocuklarıyla birlikte daha fazla göz önünde olmaya başladı. Hatta 6 Mayıs’taki taç giyme merasiminde olduğu üzere bazen Kral Charles ile Kraliçe Camilla’yı bile geride bırakır oldular.
Bu hatırlatmanın akabinde mevzumuza dönelim. İngiliz kraliyet ailesine sonradan katılmasına karşın güya kendisi de “mavi kanlı” bir aileden geliyormuş üzere bir görünüm sergileyen Kate Middleton, son günlerde dur durak bilmiyor. Birbiri arkasına ziyaretlere gidiyor. Yani daha açık bir deyişle “çalışan bir aile üyesi” olarak vazifesini yapıyor.
Prens William ile evliliğinden üç çocuk annesi olan 41 yaşındaki Kate Middleton, dün de Ruh Sıhhati Farkındalık Haftası kapsamında Londra’da ortaokul öğrencileriyle buluştu. Anna Freud Merkezi’ne giden Kate Middleton aslında çok güzel bir maksat için oradaydı. Lakin artık bütün dünya tarafından bir tarz ikonu olarak görüldüğü için tekrar giysisi kuşamıyla da ilgi çekti. Daha evvelkilerden farklı olarak bu sefer bacak kasları da işin içine girdi.
Kate Middleton ya da Kraliçe’nin vefatından bu yana taşıdığı unvanıyla Galler Prensesi Catherine, merkezin yetkililerinin yanı sıra bir küme ortaokul öğrencisiyle buluştu. Onlarla hayatlarını etkileyen anksiyeteleriyle nasıl çaba etikleri hakkında sohbet etti.
Prenses Kate, hayranlarının pek beğendiği elbisenin beyaz rengini daha evvel giymişti.
Middleton bu ziyaret için sevdiği renklerden biri olan yeşil bir elbise giydi. Suzannah London imzalı bu elbisesini daha evvel de giydiği ardı açık, siyah burunlu bej ayakkabılarıyla tamamladı. Kate’in uzunluktan boya düğmeli olan elbisesinin ön kısmında tam düğmelerin bittiği noktada, onun çok uzun vakittir uzak durduğu çeşitten bir yırtmaç vardı.
Aslında bol kesim eteğin bir kesimi olarak çok da dikkat çekmeyen o kısa yırtmaç; vakit zaman yürürken açılınca da Kate’in bacak kasları gözler önüne serildi.
Çocukluk yıllarından bu yana bir spor tutkunu olan, antrenman programını aksatmayan Kate, bir de elbisenin altına yüksek topuklu ayakkabı da giydiği için bacak kasları daha fazla dikkat çeker hale geldi.
İşin aslı, Kate Middleton yıllar evvel daha birinci bebeği George’u dünyaya getirdikten sonra yalnızca bir ay içinde çabucak eski formuna kavuşmasıyla çok konuşulmuştu. Gençlik yıllarında, bilhassa de William ile tanıştığı sırada daha kilolu olan Middleton’ın nasıl olup da bu türlü çabucak incecik olduğu hatta karın kaslarının bile dümdüz olduğu merak edilmişti.
Şimdi de üç tane çocuk dünyaya getirmesine karşın nasıl olup da zayıflık hududunda incecik kaldığı çok konuşulan bir durum.
Aslında, üç çocuk dünyaya getiren annesi Carole Middleton’a bakıldığında ve onun da artık 68 yaşında olduğu düşünüldüğünde Kate’in genetik manada şanslı olduğunu söylemek mümkün. Fakat hepsi o kadar değil. Zira Galler Prensesi Catherine, misyonlarından fırsat bulduğu her vakit tertipli spor yapıyor ve elbette yiyip içtiklerine çok dikkat ediyor.
Bu ortada… Kate Middleton’ın her üç doğumundan sonra da kısacık vakitte eski formuna dönmesinin kilit noktasını, en küçük oğlu Louis’yi doğurduktan sonra uzmanlar şöyle açıklamıştı: “Burada değerli olan, hamilelik sırasında fazla kilo almamak. Bunun için sağlıklı beslenmek.”
O periyotta uzmanlar, Middleton’ın her üç hamileliği sırasında da bu özel durumuna nazaran antrenman yaptığını ve natürel ki sağlıklı beslenme tercihleri yaptığını belirtti.
Spor eğitmenlerine nazaran Kate’in üç doğum yapmasına karşın bir gram bile fazla kilosu olmamasın nedeni; spor alışkanlığını hiçbir vakit bırakmaması. Bu sayede kasları güçlü kalıyor ve metabolizma suratı da düşmüyor.
Bu ortada Kate’in beslenme alışkanlıklarına dair birtakım detaylar da vakit zaman gündeme geliyor. Kate’in zerzevat ve meyveleri çiğ tükettiği belirtiliyor. Ayrıyeten sağlıklı pişirilmiş deniz eserleri de Prenses’in sık sık tükettiği yiyeceklerden.
Middleton son devirde tüm dünyayı kasıp kavuran “plank” çılgınlığının sıkı takipçilerinden biri. Yere uzanıp yapılan ve rastgele bir ekipman gerektirmeyen plank bilhassa kol ve karın kaslarının sıkılaşmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra plank hareketleri sayesinde bedenin tüm kasları istikrarlı bir biçimde çalışıyor.
Özellikle de karın kaslarını güçlendirmek isteyenlere mekik çekmek yerine önerilen yeni nesil bir idman sistemi plank.
Bu ortada sık sık çocuklarıyla birlikte bisiklete binmek, at binmek, pilates, tenis ve yüzme de Kate’in her fırsatta yaptığı aktiviteler. Yeri gelmişken Kate’in birinci gençlik yıllarında kürek sporuyla ilgilendiğini de belirtelim.
Görünüşe nazaran Prens William’ın hayatında da sporun özel bir yeri var. Prens’in, pandemi sırasında aşı olurken çekilen bu fotoğrafı çiftin resmi toplumsal medya hesabında paylaşılmıştı. William’ın kol kasları ise günlerce toplumsal medyada konuşuldu.